DAVİD EMİLE DURKHEİM KİMDİR? MODERN SOSYOLOJİNİN KURUCUSU



David Émile Durkheim (1858-1917), modern sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilen Fransız bir sosyologdur. Sosyoloji disiplinini bir bilim dalı olarak bağımsız bir şekilde inşa eden ve bilimsel yöntemlere dayalı olarak toplumsal olguları inceleyen Durkheim, sosyolojinin felsefi kökenlerden uzaklaşarak daha çok toplumsal yapıları ve işlevleri incelemeyi amaçlamıştır. Durkheim’ın sosyolojiye katkıları, özellikle toplumun yapısını, birey-toplum ilişkisini, toplumsal dayanışmayı ve toplumsal normları anlamadaki devrimsel yaklaşımları ile dikkat çeker.

Durkheim’ın Hayatı ve Eğitimine Kısa Bir Bakış
Durkheim, 1858 yılında Fransa'nın Epinal şehrinde doğmuştur. Ailesi, Yahudi kökenli ve eğitimli bir aileydi, ancak Durkheim erken yaşlarda dini inançlardan uzaklaşmıştır. École Normale Supérieure’de felsefe eğitimi aldıktan sonra, Fransa'nın farklı üniversitelerinde sosyoloji öğretmenliği yapmış, sonrasında Paris’teki Sorbonne Üniversitesi'ne profesör olarak atanmıştır.

Sosyolojiye olan ilgisi, dönemin toplumsal sorunları ve özellikle sanayileşme ile birlikte değişen toplumsal yapılar üzerine derinlemesine düşünmesiyle şekillenmiştir. Durkheim, toplumu anlamanın yalnızca bireyleri incelemekle mümkün olmayacağını, aynı zamanda toplumun tüm yapısını ve bireylerin bu yapılar içindeki rollerini incelemenin gerekliliğine inanıyordu.

Başarıları ve Modern Sosyolojinin Kurulmasındaki Katkıları

1. Sosyolojiyi Bağımsız Bir Disiplin Olarak Kurmak
Durkheim’ın en büyük başarısı, sosyolojiyi diğer bilim dallarından bağımsız bir alan olarak kurmasıdır. O dönemde toplumsal olaylar genellikle psikoloji, felsefe veya tarihsel bakış açılarından ele alınıyordu. Durkheim ise, sosyolojinin bilimsel bir metodolojiye dayalı olarak incelenmesi gerektiğini savunmuş ve toplumsal olayları objektif bir şekilde inceleyebilmek için deneysel verilerin kullanılmasını önermiştir.

2. Toplumsal Olgulara Yeni Bir Bakış
Durkheim, toplumsal olguları "dışsal" ve "zorlayıcı" olarak tanımlamıştır. Bu, onun en önemli teorik katkılarından biridir. Toplumsal olgular, bireylerin üzerlerinde egemenlik kuran ve bireyleri etkileyen güçler olarak kabul edilmiştir. Durkheim, toplumsal olguların bireysel davranışların ötesinde, toplumun genel yapısından kaynaklanan birer "gerçeklik" olduğunu ileri sürmüştür. Bu bakış açısıyla sosyolojik araştırmaların ve teorilerin temellerini atmıştır.

3. Toplumsal Dayanışma
Durkheim, toplumsal dayanışmayı iki ana türde incelemiştir: "mekanik dayanışma" ve "organik dayanışma". Mekanik dayanışma, ilkel toplumlarda bireylerin birbirine benzer olduğu ve toplumsal düzenin gelenekler ve alışkanlıklarla sağlandığı dayanışma türüdür. Organik dayanışma ise modern toplumlarda, bireylerin farklılaşması ve uzmanlaşması ile ortaya çıkan dayanışma türüdür. Durkheim'a göre modern toplumlar, bu tür dayanışma üzerine kuruludur ve bireyler arasındaki farklılıklar toplumsal uyum ve bütünlük yaratır.

4. Toplumsal Normlar ve Anomi
Durkheim, toplumdaki normların, değerlerin ve kolektif bilinçteliğin bireylerin davranışlarını şekillendirdiğini savunmuştur. Özellikle "anomi" kavramı, Durkheim'ın toplumsal bozulmalar üzerine yaptığı çalışmalarda önemli bir yer tutar. Anomi, bireylerin toplumun normları ile uyumsuzluk yaşadığı, toplumda bir düzen eksikliği olduğu ve toplumsal düzenin çöküşe geçtiği durumları tanımlar. Durkheim, özellikle modern toplumlarda, hızlı sosyal değişimlerin ve ekonomik krizlerin anomiye yol açtığını vurgulamıştır.

Durkheim’ın Başlıca Eserleri ve Teorileri

1. İntihar Üzerine (Le Suicide, 1897)
Durkheim’ın en ünlü eserlerinden biri olan "İntihar Üzerine", sosyolojideki ilk ampirik çalışmalardan biridir. Bu kitapta Durkheim, bireysel intihar vakalarını toplumsal faktörlerle ilişkilendirerek, intiharın yalnızca bireysel bir karar değil, toplumsal bağlamda da incelenmesi gereken bir olgu olduğunu göstermiştir. Durkheim, intihar oranlarının toplumun sosyal yapısı ile doğrudan ilişkili olduğunu öne sürmüş ve dört farklı intihar türü tanımlamıştır: egoist, altruist, anomik ve fatalist intihar.

2. Toplumsal İşlevler (La Division du Travail Social, 1893)
Durkheim’ın "Toplumsal İşlevler" adlı eseri, toplumdaki işbölümünü ve bireylerin toplumda nasıl farklı roller üstlendiğini incelediği bir başyapıttır. Durkheim, toplumsal işbölümünün modern toplumların işleyişinde önemli bir rol oynadığını ve toplumsal yapının işlevsel bir bütün olarak çalıştığını savunmuştur.

3. Din ve Toplum (Les Formes Élémentaires de la Vie Religieuse, 1912)
Durkheim, dinin toplumda nasıl işlediğine dair kapsamlı bir inceleme yapmıştır. "Din ve Toplum" adlı eserinde, dinin yalnızca bireysel bir inanç sistemi olmadığını, toplumsal dayanışmayı sağlayan bir güç olarak işlediğini ortaya koymuştur. Din, toplumsal bağları güçlendiren ve toplumun moral düzenini sağlayan bir kurum olarak görülür.

Sosyolojiye Katkıları
Durkheim’ın sosyolojiye olan katkıları şunlardır:

1. Bilimsel Yöntem: Durkheim, sosyolojik araştırmaların daha bilimsel ve sistematik bir şekilde yapılmasını savunmuş, toplumsal olguların gözlemlerle ve sayısal verilerle incelenmesi gerektiğini belirtmiştir.
   
2. Toplumsal Yapıların İncelenmesi: Toplumların yapısını, işlevlerini ve bireyler üzerindeki etkilerini inceleyerek sosyolojiyi, bireysel psikolojiden ayırmış ve toplumsal analizlere dayalı bir disiplin oluşturmuştur.

3. Toplumsal İstikrar ve Değişim: Durkheim, toplumsal istikrarı sağlamak için bireylerin toplumla uyum içinde olmaları gerektiğini, ancak aynı zamanda toplumun değişen koşullarına uyum sağlamanın da önemli olduğunu vurgulamıştır.


David Émile Durkheim, modern sosyolojinin temellerini atan, toplumsal olayları bilimsel bir bakış açısıyla analiz eden ve sosyolojiyi bağımsız bir disiplin olarak kuran önemli bir düşünürdür. Toplumsal yapıları, normları, dayanışmayı ve anomiyi derinlemesine incelemiş, sosyolojinin felsefi temellerden uzaklaşarak daha somut ve bilimsel bir hal almasına katkı sağlamıştır. Sosyolojik düşünceye yaptığı katkılar, bugün dahi sosyoloji ve diğer sosyal bilimlerde geniş bir etki yaratmaya devam etmektedir.